Avşa Adası

29.05.2011 00:52

 

Avşa Adası

 

Marmara Denizi’nin ortasında Kapıdağ Yarımadası'nın uzantısında oluşmuş adalar grubundan biri. Bir ismi Avşa, diğer ismi Türkeli, halk arasında ise Şarap Adası olarak ünlenmiş. Ada, İstanbul'a çok yakın olmasına rağmen İstanbul'dan çok farklı. Marmara'dan Çanakkale Boğazı'na kucak açmış. Aynı zamanda da Ege havası var. 
Avşa Adası, Marmara Denizi'nde, İstanbul'a gemiyle 5, deniz otobüsüyle 3.5 saat, Erdek'e ise gemiyle 1 saat 45 dakika uzaklıkta, Marmara Adası’na bağlı bir yerleşim yeri.  Takımadalar arasında, kapladığı alan bakımından, Avşa Adası Marmara ve Paşalimanı adalarından sonra geliyor. Uzunluğu 7 km., genişliği 4 km. Toplam yüzölçümü yaklaşık 30 km². Gerek eğlence ve gerekse dinlence bakımından imkanlari bulunan Avşa Adası'na yaz sezonunda İstanbul'dan her gün deniz otobüsü seferleri yapılıyor.

Marmara Denizi'nin güneybatısında 3 büyük (Marmara-Avşa-Paşalimanı) ve 9 küçük (Ekinlik-Koyun-Mamali-Hasır-Pale-Fener-Asmalı ve Paşalimanı koyundaki iki adacık) ada var. Marmara adaları ismini taşıyan bu adalar, yapı ve yer şekilleri bakımından Kapıdağ Yarımadası'nın Marmara Denizi'ndeki uzantısı görünümündeler. Avşa Adası'nın Marmara ve diğer adalarla arasındaki derinlik 16-35 m arasında. Adanın batısında üzerinde bir deniz feneri bulunan Hayırsız Ada (Fener Adası) var.
 
Adada belirgin ölçüde yükselti bulunmuyor. Adanın en yüksek yeri adanın ortasında bulunan Aliler Tepesi ( 191 metre ). Yiğitler Köyü ve Türkeli Köyü’nü birbirinden ayıran Konstantin Tepesi ( 50 metre ) ve adanın kuzeyi ve güneyinde genişliği 1000 metreyi bulan düzlükler var.

Ağaçlar, az olan tarım kültürü ve yaygın olan bağcılık nedeni ile kesilmiş. Bağcılık ilerlemiş, adanın büyük bölümünü asmalar kaplamış. Geniş ölçüde zeytincilik başladığından zeytin ağacı da oldukça fazla. İstanbul'un kirli kıyılarından kaçanlar ile deniz ve tatil hasretlerini gidermek isteyen Ankaralılar gözlerini Marmara'nın bu güzel adalarına çevirmişler. İlk öncüler Marmara Adası'na ayak bastılarsa da kıyıdaki kumsalların azlığı hemen arkada yükselen ve dikleşen arazi ile katı imar kuralları yüzünden gözlerini biraz ötede kıyıları boyunca uzanan geniş ve ince kumlu plajlar, yumuşak arazi yapısına sahip Avşa Adası'na çevirmişler. Ada, 1992 yılında belediye olana kadar konut yapımına daha yumuşak bakan Köy Kanunları geçerliymiş. Bu nedenle 1969 yılından itibaren Avşa Adası Marmara Bölgesi'nin vazgeçilmez turistik merkezi durumuna gelmiş.

Bu olay köy ekonomisinin birden bire gelişmesine ve aranan her şeyin kolayca bulunabilmesine imkan sağlamış. Balıkçılık ile şarapçılık 1980 yıllarına kadar ada hakkının başlıca geçim kaynağını oluştururken turizm patlaması ile bir miktar gerilemiş. Yöre halkı tamamen turizmciliğe ve onun yan kollarına yönelmiş. Ancak şunu hala söyleyebiliriz ki; Marmara'nın en güzel şaraplarını Avşa'da içebilirsiniz.
Avşa Adası Marmara'nın orta bölümünde bulunduğu için bölge iklimi gibi bazı özellikler taşıyor. Akdeniz ikliminin birçok özelliğini yansıttığı gibi, adada Karadeniz'in etkisi de kendini gösteriyor. İki farklı iklim bölgesi ortasında yer aldığı için ada yazın bazen kısa süreli fırtınaların etkisinde kalıyor. Bu kısa süreli fırtınalar Avşa'nın güzelliğine güzellik katıyor. Köpüklü bir denizin güzelliğini seyretmek bütün stresinizi alacak.

AVŞA ADASI TARİHÇESİ

Bizans tarihinde adanın adı Afousia olarak geçiyor. Adalarda incelemeler yapan tarihçi Gedeon'a patrikhane tarafından verilen 1892 tarihli tavsiyenamede adanın adı Adusia olarak yazılmış. Rumlar ise buraya, göç etmeden önce Afissia adını vermişler. Halen eski adı Türkçeleştirilmiş olarak kullanılan Avşa Adası Hıristiyan din adamlarının sürgün yeri olarak kullanılmış ve bütün orta çağ boyunca boş kalmış. Ada üzerinde bugün iki köy var ve halen adada bir manastır (St.George) ile bir şapele ait kalıntılar görebilirsiniz.

Türkeli Köyü: Adanın batısında kıyı ovasının üzerinde kurulmuş. Bütün ada için olduğu gibi bu köy içinde daha çok Avşa ismi kullanılıyor. Köyün 1,5 km güneybatısında bir manastır kalıntısı var. Rumlar köyü yıllar önce terk etmişler. Köyün şimdiki ahalisi yerli ve göçmen olarak tamamen Türk. Şarapçılık ve bağcılıkla geçinilen köyde, turizmdeki büyük patlama ile şarapçılıkta gerileme olmuş.
Aziz Georgios (Aya Yorgi ) Manastırı: Kütüphanesi el yazmaları ile ünlü manastır 3 Ağustos 1638 yılında inşa edilmiş. 1789’da kütüphanesinin yandığı ve tüm binaların harap olduğu, aynı yıl Aynaroz’daki Batopedion Manastırı’na devredildiği ve 1834 yılında ise aynı manastır tarafından tamir edildiği biliniyor. Bu tamirat 1847 yılına kadar sürmüş ve 19.y.y.’da manastır altın çağını yaşamış. Manastırın planı Bizans manastırlarının yerleşim planlarına benziyor. Kutsal bir yapı olan avlu, mermer taşlarla döşenmiş görülmeye değer bir kalıntı.
Yiğitler Köyü: Adanın doğu kıyısında yer alıyor. Eski adı Araplar olan köyde önceden Arapların oturdukları anlatılıyor. Arap donanmasının Bizans’ı kuşattığı 672-678 yılları arasında buralarda kışladıkları ve Arap büyüklerinden bazılarının köyde kaldıklarından bahsediliyor. Ancak köye daha sonraları Rumlar ve onlardan sonra da Trakya göçmeni Türkler yerleşmişler. Şarapçılık, bağcılık ve taşçılık işlerle uğraşan köy halkının hayat seviyesi oldukça iyi. Köyde bulunan Ali Dede Türbesi, her yıl adanın yerli halkı ve ada dışından gelen yazlıkçılar tarafından özel günlerde ziyaret ediliyor.
 
Yiğitler'de korunaklı bir plaj olan Altınkum ilgi görüyor. Koca bir çınar, üzüm bağları, birkaç kır lokantası sahil boyunca uzanıyor. Köy içinde balık ağlarını onaran balıkçılar, sahilin uzak ucunda kıyı dolgu çalışması liman inşaatı, birkaç tekne çoğu yerde olduğu gibi yılda 1-2 ay kullanılabilen ve ev sahiplerini bekleyen yazlıklar yer alıyor.

AVŞA ADASINDA YAPMADAN DÖNME

Mutlaka şarap sofralık zeytin ve zeytin yağı alın, çınarların altında oturup çay için, Ada Karası üzümlerinden yapılan dünyaca ünlü şarapların tadına bakın, birbirinden güzel koylarda denize girin, adanın taze balıklarının meşhur Avşa şarabı ile servis yapıldığı balık restoranlarında akşam yemeği yiyin. Bunun dışında hediyelikçilerden birbirinden güzel Avşa hatıraları alıp sevdiklerinize götürün. Bir de muhakkak kendinize ve sevdiklerinize hediye olarak Avşa şaraplarından götürün. Bu tadı sevdiklerinize de tattırın.

AVŞA KIYI TURİZMİ

Ada tam bir kıyı turizmi cenneti konumunda. Tertemiz sahilleri ve eşsiz güzellikteki denizi ile yüz binlerce turiste tatil imkanı sağlayan adada, Haziran ayından başlayıp Eylül ayına kadar süren sezon boyunca denize girilebiliyor ve çeşitli su sporları yapılıyor. Plajların tamamı halka açık olup paralı plaj yok.
 
Adayı çevreleyen koylar ve plajlar arasında kuzeyde Değirmen Koyu, Mavi Koy, Kambur Tarla, Çiftlik, Aleko, Küllü Yalı, Yiğitler, güneyde Aksa, Manastır Koyu, Beyaz Saray Koyu, Çınar Koyu, Kum Burnu Koyu, Altınkum Koyu yer alıyor. Adanın dört bir yanını ve koylarını özel araçlarla ve motorlarla gezmek mümkün.
Avşa Adası’na ilk geldiğinizde gözünüze ilk çarpan şey göz alabildiğine uzanan kumsallar olacak. Adada mevcut yapılanma sahil kesiminde olduğu için, konaklama tesisleri de sahil kısmında bulunuyor. Bu sebeple gün içerisinde denize sıfır konumda olan bu tesislerden hemen plaja inebilirsiniz. Adanın her iki yanı apayrı güzellikler sunmakla beraber deniz de oldukça temiz. İskeleden inince sol tarafta bulunan kıyı şeridi en uzun plaj ve bu plaj boyunca zevkinize bol bol uyacak konaklama tesisleri bulabilirsiniz. Diğer sahil ise daha hareketli bir konumda. Bunun dışında adada gözlerden uzak ve daha sessiz ortamda denize girmek isterseniz, Altınkum ve Çınar koylarına gidin. Doğal güzellikleri ile meşhur olan bu iki plajdan da çok zevk alacaksınız. Altınkum’un denizi sığ olup daha çok yüzme bilmeyenler için ideal. Çınar Koyu ise ailelerin tercih ettiği, plajında bulunan restoranlarda keyifle yemeğinizi yiyip denizinde keyif yapabileceğiniz bir yer. Daha da gözden uzakta olmak isterseniz Tavşanlı Koyu sizin için ideal olacaktır.

AVŞA'DA EĞLENCE VE YAŞAM
Avşa merkezinde, sahil kesiminde üstü açık yiyecek satan dükkanlar, cafeler, hediyelik eşya tezgahları, lokmacılar ve plaj iğne atsanız yere düşmeyecek türden. Belediye bahçesinde Osmanlı mezar taşları, Bizans kalıntıları, lahit parçaları, Rumlar'dan kalma amforalar, granit taş örnekler görülebiliyor. Rüzgar hep var. Nem oranı ya çok düşük ya hiç yok. Kıyılarda denizin dalganın oyununa gelmiş, biçimlenmiş, granit anıt kayalar yer alıyor. 
İskele civarında bulunan hediyelik eşya satan tezgahlarda birbirinden değişik Avşa hatıraları bulabilirsiniz. Adada yaşam gayet makul imkanlarda tatil yapmanız için uygun. Alışveriş yapabileceğiniz bir çok süpermarketin yanı sıra yeni pazar yerinde alışverişlerinizi uygun fiyatlardan yapabilirsiniz.

Adada iskelede iki adet çay bahçesi var. Buralarda eşsiz Avşa manzarasını izleyip çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Sahil kesiminde dünyaca meşhur Avşa şaraplarını alabileceğiniz satış noktaları var. Adada bulunurken içmenizi, giderken de sevdiklerinize ve kendinize birer tane Avşa hatırası olarak almanızı tavsiye ederiz.

Gündüz sahil ve plajlar oldukça hareketli. İster kaldığınız pansiyonun önünde isteseniz beğendiğiniz bir noktadan denize girebilirsiniz. Bunun dışında sahil kesiminde bolca mevcut olan kafelerde çay, kahve ve soğuk meşrubatlar içip, yemek yiyebilirsiniz. Adada yapabileceğiniz diğer şeylerden biri de bisiklet kiralayıp adanın dört bir yanını keyfinize göre gezme şansınızın olması. Bunun için hizmet veren esnaflar mevcut.
Aradığınız eğlenceyse Avşa doğru bir adres. Ada eğlence konusunda da her tür isteği karşılayacak özelliklere sahip. Avşa’ da eğlence deyince, küçük bir Bodrum getirin aklınıza. Burada 24 saat eğlence mevcut. İskeleden inince sağ tarafta bulunan sokak barlar sokağı. Barlar, diskolar, nargile kafeleri ve sadece Türk kahvesi yapan otantik yerler, türkü evleri, canlı müzik yapan mekanlar… Gece eğlencesi için komşu adalar olan Ekinlik, Marmara Adası hatta Erdek’ten gelenler bile oluyor.  
 
Avşa'da adanın her yanını çevreleyen altın rengi kumsallarda, dantel gibi işlenmiş koylarda, yeşillendirilmiş sahil şeridi içinde güneşin muhteşem bir şekilde batışını seyrederek gündüzü bitiren insanlar, sahilin bir ucundan diğer ucuna kadar sıralanan  bar-cafe, restoran ve müzikhollerden yükselen müzik sesleri içinde, Avşa'nın çeşitli meşhur şaraplarını yudumlarken gecenin karanlığının aydınlığa dönüştüğünü, bir başka güne başladıklarını bile anlayamazlar. İşte Avşa'daki tüm güzellikler içinde 24 saatte 2 günün birden yaşandığından bahsetmek abartı olmaz sanırız.

AVŞAYA NASIL GİDİLİR?  ( www.ido.com.tr )

Eğlence ve dinlence bakımından eşsiz imkanları bulunan adaya, İstanbul'dan deniz otobüsüyle 2 saat 45 dakikada ulaşılabiliyor.

Ada, Erdek'e ise 18 mil uzaklıkta olup, gemiyle yaklaşık 2 saatte ulaşılıyor. Yaz sezonunda İstanbul'dan her gün deniz otobüsü ve gemi seferleri yapılıyor. Ayrıca Tekirdağ - Avşa, Şarköy - Avşa seferi yapan büyük motorlar da iki saatte sizi adanın iskelesine ulaştırıyorlar.

Avşa'ya ulaşmak çok kolay. Yazın her sabah Sarayburnu Rıhtımı'ndan vapur kalkıyor ve sizi altı saatte Avşa'ya ulaştırıyor. İstanbul, Bostancı ve Yenikapı'dan deniz otobüsleri ile seyahat en pratik, en çabuk, en konforlu, en az zahmetli gidiş şekli (Temmuz-Ağustos'ta yer bulmak sorun oluyor). Yaz ve kış aylarında TDİ’ye ve özel sektöre ait arabalı gemiler Erdek-Avşa ve Avşa-Erdek seferleri düzenliyor. Erdek'ten büyük motorlar veya feribotla iki saatte ulaşabiliyorsunuz.
Avşa Adası’na Kışın Nasıl Gidilir?: Biliyorsunuz, deniz yolları kışın rağbet olmaması sebebi ile seferleri erteliyor. Bu dönemlerde Avşa Adası’na ulaşım sorun olarak görünse de alternatif ulaşım yolları yok değil.
1.İstanbul üzerinden İstanbul-Bandırma arasında sefer yapan hızlı feribotlarla önce Bandırma’ya gelip, aracınız varsa Erdek’e, aracınız yoksa Bandırma-Erdek arası sefer yapan minibüs ve otobüslerle Erdek’e ulaşıp oradan sefer yapan arabalı yolcu gemisi ile Avşa Adası’na ulaşabilirsiniz.

NE YENİR?
Şarap adası olan Avşa'da dünyada sadece Avşa Adası'nda yetişen Adakarası üzümlerinden elde edilen, özel rengi ve tadıyla haklı şöhrete sahip şaraplar bulunuyor. 3,5 ila 5 yıl dinlenen sık taneli, tatlı, siyah kumlu toprakta yetişen üzümlerden elde edilen şaraplar ahududu renginde oluyor. Şarapçılık kadar balıkçılığın da gelişme gösterdiği adada deniz ürünleri arasında Mayıs ayında levrek, Ağustos'ta yavru palamut, Eylül'de lüfer, Ekim'de uskumru, torik, mezgit, hamsi sürüleri görülürken Ege'den de sardalya sürüleri geliyor. Yerli balıkları arasında tekir, kefal, istavrit, pisi, dil, kırlangıç, izmarit, mercan, lipsoz, eşkinaya az da olsa rastlanıyor. Ayna, pavurya, karides, tarak, kum ve kaya midyeleri istiridyeler, kabuklu deniz ürünlerini oluşturuyor.
 
Adada Marmara Bölgesi geleneksel mutfağından da örnekler görebilirsiniz. Adaya özgü Hıdrellez gününe özel tuzsuz koyun peynirden yapılan peynir tatlısı var. Tatlıyı yapmak için tuzsuz peyniri sıcakta bekletmek suretiyle ekşitiyorlar. Bir de Avşa’nın lokması meşhur, yemeden dönmeyin. Zaten kokusuna ve görüntüsüne dayanmak da pek mümkün değil.

NEREDE KALINIR?

Avşa'da ekonomik fiyatlı konaklamak için, çeşitli seçenekler bulunuyor. Pansiyonların yanı sıra kamp alanları da hizmet veriyor. Arzu edenler mevsimlik ev kiralayabiliyorlar. Avşa’da konaklama, pansiyon, otel ve motellerle sağlanıyor. Otel ve motellere önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Pansiyonlar için ise böyle bir durum söz konusu değil. Apart olan konaklama tesisleri ekonomik olarak daha uygun şartlarda tatil yapmanıza olanak sunuyor, pansiyonlar da bütün hepsine oranla daha ucuz. Bunun yanında bütün oteller sizlere en iyi hizmeti sunmak için yarış halindeler. Bu da sizlere kalite olarak geri dönüyor. Aradığınız dinlenceyse Avşa doğru bir adres.

GEZİLECEK YERLER?
Adanın gezip görülebilecek yerleri arasında Yiğitler Kalesi, Çınar Koyu ve muhteşem manzarasıyla Şahin Tepesi yer alıyor. Şahin Tepesi adanın arka tarafında kalan Araplar Köyü’ nün iki koyunu birbirine bağlayan noktada bulunuyor. Bu noktada eşsiz bir günbatımı izlemeniz mümkün.   
 
Altınkum Plajı’nın en salaş ama en rahat lokantası Salih Babanın Yeri’ nde bir deniz keyfi yaşamaya değer. Mekan, koyun köşesinde kayalıkların dibinde yer alıyor. Bu mevkide insanlar denize masa indirip bir yandan serinlerken diğer yandan soğuk içeceklerini yudumluyorlar.